Güney Amerika’da Geçen 1001 Gece Masalları

Anlattığı masallarla kendi kaderini ve bir çok kadının kaderini değiştiren Şehrazat’ın ruhuna bir dua ile başlayalım mı bu yazımıza?

Aranızda bilenleriniz vardır elbet ama bilmeyenler için Şehrazat ve 1001 Gece Masalları’nın hikayesinden kısaca bahsetmek istiyorum.

Bir zamanlar Çin ve Hint diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılırlar. Bu olaydan sonra Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirmeye başlar; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı Şehrazat, hükümdarla evlenip ya bu uğurda yaşamını yitirmeye ya da kurtulup ülkenin tüm kadınlarını da bu beladan kurtarmaya karar verir; bin güçlükle babasını da ikna eder. O gece gerdeğe girmeden önce, hükümdardan son dilek olarak kız kardeşi Dünyazat’ı görmek ister; Dünyazat da ondan son bir dilekte bulunur: “Ne olursun ablacım, o güzel masallarından birini son defa bana anlat!” diyerek. Hükümdardan izin aldıktan sonra, ilginç ve merak uyandıran bir masal anlatmaya başlar Şehrazat ve şafak sökerken en heyecanlı yerinde keser masalını: Gündüz masal anlatılmaz diye…

Dünyazat kadar, hükümdar Şehriyar da meraklanarak masalın sonunu getirmek üzere onun canını bağışlar. Böylece büyü bozulunca, her gece birbirinden güzel masalları birbirine ekleyerek 1001 gece masal anlatır Şehrazat. Bu arada hükümdardan üç çocuğu olur. Sonunda masallar biter ancak Şehriyar, bu kadar güzel ve akıllı bir eşe kavuşup ondan üç çocuğu da olunca, Şehrazat’ ın canını bağışlar.

İşte böylece 1001 gece boyunca canını kurtarmak için Şehrazat’ın hem ağzından hem de yüreğinden dökülür bir celladı, bir aşığa çevirecek kadar büyülü olan masalları…

Eve dönmeden Güney Amerika’da geçen 1001 gece

1001 gece önce, doğduğum topraklardan çok uzak bir göğün altında anlatmaya başladım masallarımı.  İçinde heyecanı, gözyaşını, soruları, aşkı, özlemi, anlayışı, arayışı, tutkuları barındıran masallar. Bu masalları anlatmamın tek nedeni vardı; düzen denilen düzenbazın, sistem denilen hayal katilinin bana yaşama sevinci veren hayallerimi öldürmesine izin vermemek ve masallarımı dinleyenlerin de hayallerini hep canlı tutmak. 

1001 gece boyunca anlattığım her masal can verdi bir hayalime, her masal can verdi dinleyenlerin hayallerine. Hayaller ölmekten kurtuldu!

1001 gecenin sonunda artık yolun sonunu merak etmeyecek kadar dingin, sonsuza kadar hayal kurabilecek kadar güçlü hissediyorum kendimi ?

Ve teşekkür ederim sana, iyiki masallarıma kulak verdin, iyi ki kulak verdin de can buldu hayaller…

Kocaman hayallerle, yeni masallarla birlikte yol almaya devam!

Hale ❤

Yorum yapılmamış

  • Sevgili Hale,
    Yine yaşadığımız hayatı çok güzel tarif etmişsin koyu harflerle. Aklına ve yüreğine sağlık. İyi de neden karar almakta zorlanıyoruz genelimiz. Özgürlüğe giden yol bu kadar karanlık mı, göremiyoruz. Sevgilerimle

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

Bunlarda İlginizi Çekebilir