Bu hikaye 30 yaşındaki beyaz yakalı bir kadının, İstanbul’daki bir plazadan çıkıp, Avrupa Gönüllülük Hizmeti projesi ile bambaşka bir ülkenin topraklarında yeni bir yaşam kurmasını anlatmaktadır.
Böyle bir kararı 30 yaşında vermiş olduğum için kimileri 30 yaş sendromu diyebilir ama 10 yıllık kurumsal hayatım boyunca her yıl en az 5 kere istifa etmenin ucuna gelmişliğim vardır çeşitli nedenlerden dolayı. Tam istifa etmeyi düşündüğüm sırada ya terfi almışımdır gözümü boyayacak yada maaşıma zam gelmiştir gözümü kör edecek. Statüye, 2 cekete, pahalı bir restoranda yemek yemeğe hayallerimi sattığım 10 yılın ardından, çevredeki insanları değil de yaşadığım hayat tarzını değiştirmek için yıllardır içimde bas bas bağıran sese nihayet kulak verdiğimde karşılaştığım Avrupa gönüllülük projesi kurumsal hayatı geride bırakabilmek için ilk adımı atmamı sağladı.
Peki nedir Avrupa gönüllülük hizmeti? 17-30 yaş arası gençlerin tercihen Avrupa ülkelerinden birinde 2-12 ay süreyle kamu yararına projelerde gönüllü olarak çalışmasını ve bu yolla kendini geliştirmesini, Avrupalılık bilincini edinmesini amaçlayan bir AB Gençlik Programı’dır. Proje farklı ülkelerden kişilerin biraraya gelip birlikte uyum içerisinde yaşayıp aynı zamanda hiç bir kar amacı gütmeden çalışarak, birbirlerine karşı hoşgörü kazanmalarını hedefleyen ücretsiz bir program. Ve 17 – 30 yaş arasında olmak dışında başka bir şart aranmıyor. Yani yabancı dil seviyenize bakılmıyor yada üniversite diploması istenmiyor.
Öncelikte yapmanız gereken dernek, vakıf yada belediye gibi bir gönderen bir kuruluş bulmanız. Gönderen kuruluşlar listesine Ulusal Ajansın sayfasından ulaşabilirsiniz.
Sonra motivasyon mektubu yazırlayıp istediginiz yada herhangi bir Avrupa ülkesinde Avrupa gönüllük hizmeti ile gönüllü kabul eden dernek ve vakıflara hazırlamış olduğunuz motivasyon mektubunu göndermek için kollarını sıvıyorsunuz. Peki bu dernek ve vakıfların projelerine ve iletişim bilgilerine nerden ulaşırım diye soracak olursanız buyrun bu linkten ilerleyin
http://europa.eu/youth/volunteering
Başvurunuz kabul edildiğinde başvurmak için herhangi bir ücret ödemediğiniz gibi uçak gidiş-dönüş biletiniz, vize ücretiniz ve sağlık sigortanız gibi masraflarda Ulusal Ajans tarafından ödeniyor. Bitmediiiiiiii! Yemek masrafınızı da karşılıyorlar bir de üstüne ülkeden ülkeye farklılık gösteren bir miktar da cep harçlığı veriyorlar. Ev sahibi dernek, gönüllü olduğunuz süre boyunca ücretsiz diğer gönüllülerle birlikte konaklayacağınız bir ev sağlıyor. Benim gönüllü olduğum 2012 – 2013 yılları arasında aldığım yemek masrafı ve cep harçlığı 150 Euro idi.
Ha deyince gidemiyorsunuz, başvuru ve kabul edilme süreçleri ve sonrasındaki işlemler aylar alıyor, bu nedenle aklınıza girebildiysem şimdiden araştırmalara başlamanızda fayda var. İnternette araştırma yaparken Avrupa gönüllülük hizmetinin kısaltılmışı AGH yada İngilizce adı ile European Voluntary Service’in kısaltılmışı EVS ile karşılaşmanız mümkün.
Başvuru yaptığım sırada İngilizce seviyem, motivasyon mektubumu yazabilecek seviyede değildi. Benim Türkçe olarak yazdığım mektubu canım Gamze’m İngilizce’ye çevirivermişti sağolsun.
Kendi deneyimlerime geçmeden bir kıyak daha yapayım size 🙂 Bu işi çok iyi yaptığına inandığım Genctur.org un sitesini Avrupa Gönüllülük hizmetini ve diğer gönüllük programlarını incelemeniz için önereyim.
Yukarıda anlattığım sıkıcı gibi dursa da mutlu sonla biten tüm süreçleri aştıktan sonra 2012’in ağustos ayının başında ailemin elini öpüp, dostlarla son kadehleri tokuşturduktan sonra 1 sene boyunca Avrupa gönüllülük hizmeti yapmak üzere İtalya’nın Sicilya bölgesinde Etna Yanardağı’nın eteklerinde yeralan 20bin kişinin yaşadığı Bronte kasabasına gitmek üzere yola çıktım. Havalimanında beklerken o an asla tahmin edemezdim bir daha bu havalimanına ayak bastığımda bambaşka biri olarak geri döneceğimi!
Çevre üzerine eğitim çalışmaları yapan Giacche Verde isimli bir dernekte haftanın 5 günü, 4 – 6 saat gönüllü olarak çalışıyordum.
Merhaba ve hoşçakal kelimeleri dışında İtalyanca’ya dair hiç bir fikrim yoktu. Uzun bir süre en yakın arkadaşım sözlüğüm oldu.
Şansıma dernekte mentor olarak gönüllülerle destek veren kişi burada yıllardır yaşayan Türk bir bayandı. Bu anlamda İlkay’ın bana ve diğer Türk gönüllülere katkısı çok büyük. Dernek başkanı sadece İtalyanca konuşuyordu, dernek sekreterimiz ise hem İtalyanca hem İngilizce.
İlk 5 ay dil konusunda zorlandım. Anlamamalar, yanlış anlamalar, baş ağrıları derken 5 ay sonunda artık daha kolay olmaya başladı, dilim çözüldü, konuşulanları daha iyi anlar oldum. Tabi dilimi geliştirmemdeki en büyük etken çalışmakta olduğum proje oldu. Büyük çoğunluğu ilkokul seviyesindeki çocuklara atık malzemeleri geri dönüştürüp, nasıl kendilerine oyuncak yapabileceklerine dair dersler vermeye başlamıştım.
Bilirsiniz çocuklar tekrarlamaktan ve soru sormaktan yorulmazlar. Onlar kelimeleri tekrar ettikçe ben ezberler oldum, onlar sordukça cevap vermeye çalıştım ve böylece yavaş yavaş dilim çözüldü.
Bu hayattaki en güzel şeylerden birinin de çocuklarla birlikte olup, onlarla çalışmak olduğunu derinlemesine yaşadım.
Gönüllü olduğum dernek aynı zamanda atlı geziler de organize ediyordu ve bu sayede hem at binmesini öğrenmiş oldum, hem de bir çok at severin biraraya geldiği bu organizasyonlara katılma şansım oldu.
At gezileri sayesinde Sicilya’nın farklı yerlerinde yaşayan kişilerle biraraya gelme fırsatım oldu.
İstanbul gibi kocaman bir metropolden gelen sosyal hayatı oldukça aktif biri olarak bu kasabada yaşarken aktivitesizlikten dolayı sıkılabileceğime dair önyargılarım vardı gelmeden önce. Ama inanın en az İstanbul’daki kadar aktif bir hayatım oldu.
Sicilya’lılar oldukça sıcakkanlı ve misafirperver. Ve Etna Yanardağı’na aşıklar. Bir çok haftasonu Etna’nın bir bölgesinde yürüyüşe gidiyorduk.
Bazı haftasonları ise nehir kanosu ile buz gibi sularda kürek sallıyorduk.
Rü,zgarlı günler ise rüzgar sörfü yapmak için bir fırsattı bizim için.
Akdeniz’in sularında rüzgarla dans
Ve tabiki dans!
Diğer gönüllülerle salsa dansı çalışmaları da yapmışlığımız var.
Sicilya’nın mutfağı oldukça zengin. Dur şunu da tadayım, dur bunu da yiyeyim derken kilo aldıkça aldım. Evin yakınlarındaki bir spor salonuna yazıldım. Hem yeni insanlarla tanışmış olurum hem de kilo veririm diye. Ama anacım Sicilyalılar’da boğazına düşkün! Her spor çıkışı illaki bir bahaneleri oluyordu pasta kesip, şampanya patlatmak için.
Gönüllüler olarak birlikte kaldığımız evin oldukça büyük bir terası vardı ve dışarda bir aktivite yoksa, kendi kendimize eğlence yaratıyoruk bu terasta.
Yaşadığım gönüllü evinde Alman, Fransız ve İtalyan gönüllüler vardı. Her perşembe sırasıyla her gönüllü kendi ülkesine ait bir yemeği pişiriyordu ve birlikte yiyorduk.
Bir akşam yemeğinin ardından diğer gönüllülerle. Bu fotoğraf bolca Türk, Alman ve İtalyan içermektedir.
Ve tabi olmazsa olmaz İtalyan pizzası
Çok güzel dostluklar kurdum ❤? Aile gibi olduk!
Hatta projem bitip, Türkiye’ye döndükten bir süre sonra iki yakın arkadaşım Sicilya’dan gelip İstanbul’da beni ziyaret ettiler.
Avrupa Gönüllülük Hizmeti projesi kapsamında Ulusal Ajans’ın tüm masraflarını karşıladığı biri Nicolasi, diğeri de Napoli’de organize edilen ve Sicilya’nın farklı yerlerinde gönüllülük yapan kişilerle biraraya gelip gönüllülük deneyimlerimizi paylaştık.
Bu organizasyonlarda herkes kendi kültürünü tanıtıyordu birbirine. Aynı dil ve aynı dine ait olmadan birarada keyifle vakit geçirebilmenin yollarını keşfediyorduk.
Avrupa gönüllülük hizmetini bitireli 3.5 sene olmuş. Hep aklımın bir ucunda olan o günler, bu yazıyı yazarken tekrar ayaklandılar. O günlerin meyveleri bugünlerim. Bu proje korkularımı yıkabilmem için bir fırsat verdi bana, önyargılarımı yıkabilmem için kapılar araladı, bambaşka topraklarda kendimle yüzleşmeme ön ayak oldu. Her anı kolay değildi elbet, zorlandığım, aşamadığım bir çok hikaye de var bu projenin içinde. Ama iyi ki de varlar!
Yabancı dilim olmadan yurtdışında gezememler, yurtdışında yaşamak çok zorlar, İtalya’nın o bölgesi çok tehlikeli orda mafyalar var gibi düşünceler silinip gitti hayatımdan.
Bu projeye başvurmak istediğimde babamla konuşurken, her baba gibi babamın da endişesi proje bitipte Türkiye’ye döndüğümde yine aynı şekilde bir iş bulup kariyerime devam edip edemeyeceğimdi. Babama şöyle demiştim.
”Denemezsem asla bilemem!”
Aradan geçen bunca zaman sonra diyorum ki ”İyi ki de denemişim” Acısıyla tatlısıyla harika bir deneyimdi. Yine olsa yine yaparım!
Yorum yapılmamış
Yazınızı baştan sona ilgiyle okudum oldukça bilgilendirici bir yazı olmuş emeğinize sağlık. Kafamda her nedense “öğrencilik bittikten sonra bu tür projelere katılamam” gibi bir ön yargı vardı böylece silinmiş oldu. Bildiğim kadarıyla şuanda da yurtdışında yaşıyorsunuz, bu konuda AGH size yeni kapılar açtı mı merak ediyorum. Örneğin çalıştığınız projelerden referans alarak başka alanlarda düzenli iş imkanı gibi. Teşekkürler. Hoşçakalın.
Düzenli iş imkanı gibi bir hayal kurmadım AGH’den sonra ama hayatta bir çok kapıyı bana açtığı doğrudur.
Sicilya günlerinden 1o elinde 1o marifet bir yazı sanırım. :)) Tüh yaşa takıldım… Ben en iyisi work away’e takılayım. 😀
Workaway’de candır hele bir de şöyle güzel bir çiftlik buldun mu bol bol taze sebze meyve ohhh tadından yenmez ?
Sanırım EVS her bünyede benzer etki yaratıyor. Siz döndükten hemen sonra ben de İspanya’ya gitmişim 2013-2014 döneminde gönüllü olarak ve hayatım EVS öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılıyor desem yanlış olmaz. Bu özgürlüğü tadınca ofis hayatına ve monoton yaşama geri dönmek imkansız bir hal alıyor. Şu an ofiste EVS yazılarınızı okuyunca tekrar o günlere gittim ve (patron duymasın ama) acaba ne zaman istifayı basacağım diye düşünmeye başladım :). Umarım her geçen gün daha fazla genç bu projelere katılır ve toplumun onun önüne döşediği bariyerleri aşarak gerçek hayatı tanıma fırsatını elde eder.
Ne güzel senin de bu deneyimi yaşamış olman Gizem! Yolun açık olsun ?❤
Merhaba 🙂
Harika ve çok bilgilendirici bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık…
Yaş sınırı keşke 30 olmasaymış…
Peki yaş sınırı olmayan, bu tür projeler var mı bildiğiniz?
Sevgiler
Selam Ayşegül,
Buna birebir benzer proje bildiğim kadarı ile yok 30 yaş sonrası için ama gönüllülük projeleri var tabi. http://www.workaway.info bir seçenek olabilir mesela
Gönüllü işler yabancı ülkeleri tanımak için harika fırsatlar sunuyor. Gençlere bu konuda detaylı bilgiler vermen çok iyi olmuş.
Umarım harekete geçmeleri için önayak oluruz ?
Merhaba, yaziniz icimdeki atesi yeniden yakti. Nasil bir yol izleyebilirim detayli konusabilecegimiz bir ortam var mi? Bir de sonrasinda hayatiniza guzel kapilar acti mi bu proje?
Bloğunuzu biraz okudum ve keyifle okumaya da devam ediyorum. Okudukça içimdeki ve sanırım birçok insanın da içindeki aynı noktaya, yani yaşamak isteyip de yaşayamadığımız gerçek insan doğamıza temas ediyorsunuz. Özgür, özgün, samimi, paylaşım ve sevgi dolu bir insan ve bir yaşam. Kendinizi aşarak ulaştığınız yer çok güzel ve çok kutsal. Gittiğiniz, gördüğünüz, yaptığınız şeyleri, duygularınızı ve içimizdeki gerçek insan doğamızı bizlere hissettirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle
Merhaba,sizinle iletişim kurabileceğim bir e-mail adresi verir misiniz? Sormak istediğim bir kaç şey var. 🙂
halesargin@gmail.com
Hale Hanım Merhaba ,
Yazılarınız hikaye tadinda çok güzeldi zevkle okudum. 2011 de Bologna da Erasmus tecrübesi yasamis ve 5 yillik bankacılik hayatimi yeni bitirmis 30 yasina girecek biri olarak Evs yi takip etmeme ragmen yaziniz sayesinde tekrar heveslendim.Aslinda amacim ingilizce ve az italyancami da kullanarak burda da proje yazma egitimi almak ve bu Agh gibi islerin projelerinde olabilmek.Sizin mesleki yasantinizi degistirdi mi ?Su an issiz ve tazminatini alacak biri olarak bunu yapmayi cok istiyorum.Geri donusunüzü
merakla bekliyorum. 🙂
Merhaba bu sayfayi ve yazinizi yeni keşfettim ve kendi kendime dunyanin etlenmeyecek kadar buyuk bir yer oldugunu bir kez daha kesfettim hayatimin hayalini gerceklestirmek icin uluslararasi iliskiler okuyan biriyim ben dunyaya dokunmak isteyen biriyim.Hep bi sabah kalktigimda hic bilmedigim dilini anlamadigim bir yerde uyamak istiyorum sadece. Bunu nasil gerceklestirebilirim konusuna gelince tikaniyorum.Yani bana yardim edin istyorum.Umarim bana geri dönüşünüz olur. Teşekkürler.
Sevgili Sibel,
Deneyimlerimi yazıya döküp sizlerle paylaşıyorum ki herkes kendine uygun yolu görebilsin ve seçsin diye ?
Merhaba Hale Hanım,
sizi takip edipte hayran olmamak mümkün değil.
kendi kişilik özelliklerimden birçok şey buluyorum okurken 🙂
ben şuanda 32 yaşında..camlı bir plazada..kariyerinin 8,5 yılını devirmiş.. ama aklı ruhu hep gezgin olan bir insanım.
bana cesaret veriyorsunuz.. bir seyyah olup yollara düşmem yakındır. 🙂
sevgiyle kalın:)
Merhaba Hale Hanım,
Enerjinize, bütün o motivasyonlarla dolu cümlelerinize, ‘hayata atılın; şimdi değilse ne zaman?’ mottolarınıza, ”Denemezsem asla bilemem!” cesaretenize hayran kaldım açıkçası. Dedim ki tam benim gibi özgürlüğüne düşkün, sırf başkaları ‘Yok o öyle olmaz, yok bu yapılmaz!’ dediği için hayallerinden vazgeçmeyen bir kadın. Kaleminiz de gerçekten insanları teşviklendiren, neşelendiren cinsten. ^^ Avrupa Gönüllülük Hizmetinizi İtalya’da yapmışsınız ne kadar keyifli geçtiğini görünce ben de çok heyecanlandım ister istemez. Sizin gibi ben de AGH için İTalya’ya gideceğim de acaba bana vize için hangi belgeleri istedikleri konusunda yardımcı olabilir misiniz? Çok ama çok mutlu edersiniz beniiii… İDATA’ya gittim ama bu konuda bilgili olan tek bir kişiyi bile bulamadım. İtalya konsolosluğu ise ayrı bir telde ve kibirde çaldığı için orada da istediğim cevaplara ulaşamadım. Müsait değilseniz de canınız sağ olsun :] Şimdiden çok teşekkür ederim, kendinize iyi bakın, yolculuğunuzun tadını çıkarın ^^
Merhabalar Hale Hanım. Çok bilgilendirici bir yazıydı, teşekkürler. Fakat bir sorum olacak. Bu programa yalnızca bir kere mi katılabiliyoruz acaba?
2 kısa dönem yapabilirsin ya da 1 uzun dönem. Ben uzun dönem yani 1 yıl yaptım tekrar yapma şansım yoktu. Ama 2 aylığına gelmiş kişiler tekrar 1 kere daha kısa dönem AGH yapma şansları oluyordu.Güncel durum nedir bilmiyorum, bu projelerle ilgili derneklerden güncel bilgiyi öğrenmen daha sağlıklıo olur 😉
Bu aralar hep araştırdığım konular agh .Çok keyif aldım ve deneyimleriniz harika teşekkürler?
Rica ederim, bol şans 😉
Yaşamak istediğimiz hayatı yaşıyorsun, tek cümlede vereceğin tavsiye ne olur ? Teşk.
Bütün güzellikler seninle olsun…
Yaşamak istediğin hayatı yaşa!