Rio de Janeiro’da, Ponta do Arpoado’da kayaların üzerinde oturmuş en güzel gün batımlarından birini seyrediyordum. Güneş renkten renge girerek kendine hayran bırakıyordu. Yüzlerce insan tek bir noktaya odaklanmış heyecanla gün batımını seyrediyorduk. Biz oturmuş günü geceye bağlarken, güneşi yakalamak istermişçesine Ipanema sahilinde gün batımına doğru koşan insanlara takıldı gözüm.
Sahil, koşanların ayaklarının altından kayıp gidiyordu sanki. O kayanın üzerinde hantal hantal oturduğum için bir an pişmanlık hissedip yürümeye başladım, sağımdan solumdan koşarak geçen insanların arasından. Hep koşmak istemişimdir onlar gibi! Hızlı adımlarla koşanların arasında yürümeye devam ettikçe koşma isteğim artıyordu. Her adımda adımlarımın hızlandığını hissediyordum, adım adım yaklaşıyordum onlara, öyle bir sinerji vardı ki her adımda onların kalp atışlarındaki heyecanı da hissediyordum.
Ertesi gün erkenden kalkıp koşma arzusuyla, Rio de Janeiro’da kaldığım evin yolunu tutmuş giderken, küçük dilenci bir çocuk çıplak minicik ayaklarıyla koşarak bana doğru gelmeye başladı, yuttuğu son lokmanın enerjisini de beni yakalamak için harcayarak… Dilencilere para vermeyi doğru bulmadığım için ilerlemeye devam ediyordum ki aklıma sabah evden çıkarken çantama attığım muz geldi. Çantamı açarken, gözlerini dikmiş beni izliyordu. Muzu ona uzattım. İkimizin elleri arasındaki muz birdenbire köprü oldu aramızda. Onun o küçücük bedeninde, hayatında hissettikleri, avuçlarımız arasında duran muz köprüden akıp geçti benim tarafıma… Sarsıldım!
Attığım her adımda dünyanın sorunları bir bir aklıma düşmeye başladı. Nasıl çare buluruz, nasıl çare olurum, ne yapabilirim diye düşüne düşüne eve geldim. Dünyayı keşfetmek arzusuyla çıktığım yolda, dünyanın sorunlarıyla daha fazla yüzleşmeye başlamıştım. Yürümekten ve düşünmekten yorgun düşmüş bir halde eve gelip yatağa attım kendimi, ertesi güne daha umutlu başlamak için uykuya teslim ettim bedenimi.
Sabahın körüydü spor ayakkabılarımın bağcıklarını bağlarken. “Bugün, o gün Hale!, koşmak seni mutlu edecek” motivasyonları ile kendimi koşuya hazırlarken, dünden kalma düşünceler de aklımı meşgul ediyordu bir yandan. Copacapana sahilinde minik minik adımlarla koşmaya başladım. 5 dakika, 10 dakika, hadi biraz yürü, hadi biraz daha koş. Attığım her adımda, gün aydınlanmaya başladı, güneş doğarken, benim aklımda da yepyeni bir fikir doğdu.
Kendi sağlığım için koşarken, dünyanın sorunlarına da bir çare olabileceğim fikri. Yolculuğum sırasındaki en güzel keşfim.
Adım Adım Oluşumu, sportif etkinlikler aracılığıyla, bağış/yardımda bulunmak isteyen kişi ve kurumlarla, ihtiyacı olan kişileri, buluşturan bir sivil toplum inisiyatifidir. Koşa koşa neler yapilabildigini daha ayrintili gormek icin siteyi incelemenizi oneririm. www.adimadim.org
Gerek Güney Amerika yolculuğum sırasında gerekse daha öncesinde gönüllü olarak çalıştığım çiftliklerde öğrendiğim en önemli şeylerden biri de ekolojik yaşamı ve bu alanda yapılan çalışmaları daha fazla desteklememiz gerektiği oldu. O küçük çocuğa o muzu uzattığımda oluşan muzdan köprü beni Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’ne ulaştırdı.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’ nin niyeti tek tek bireylerde ve bir bütün olarak toplumda ekolojik yaşam bilinci ve duyarlılığı oluşturmak; ekolojik dengelerin geri dönüşü olmayacak hız ve biçimde bozulması sonucunda ortaya çıkan sorunlara çözüm yolları sunmak ve doğa ile uyumlu yaşamı desteklemek. www.bugday.org adresini ziyaret ederek derneğin çalışmalarını daha ayrıntılı incelemenizi öneririm.
Güney Amerika topraklarını keşfederken aynı zamanda yardımseverlik koşusu da yapabileceğimi keşfettiğimden beri büyük bir heyecanla düzenli olarak antreman yapıyorum. Ne keyifli, ne huzur verici bir spormuş koşmak! En az gezmek kadar beni mutlu eden ve huzurlu hissettiren…
2015 yılı içinde Güney Amerika gezi rotam üzerindeki ülkelerde gerçekleşecek 3 yarışta, yardımseverlik koşularımı Adım Adım Oluşumu altında, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin projelerini desteklemek için yapıyor olacağım.
11 Ocak 2015’te ARJANTİN’deki OSDE Cruce Tandilia
3 Mayıs 2015, ŞİLİ’deki Wings For Life World Run
1 Agustos 2015, PERU’daki Maraton Internacional de Pacasmayo
11 Ocak’ta Arjantin’de gerçekleşek ilk yarışı Buğday Derneği’nin ‘Sağlıklı Gıda Her Çocuğun Hakkı’ Projesi’ ne bağış toplamak için koşacağım. Toplanan her 250 TL’lik bağışla, Bolluca Çocuk Köyü’ndeki bir çocuğun 1 aylık sağlıklı, organik sertifikalı gıda ihtiyacını sağlayacağız. Ayrıca Buğday Derneği tarafından çocuklara sağlıklı ve ekolojik beslenmeyle ilgili eğitimler verilecek, kendi gıdalarını yetiştirmeleri için bahçeler kurulacak.
Güney Amerika yerlilerinin çiftçilik hikayelerinin büyüsüne kapılıp geldiğim bu güzel topraklarda koşarak, sizlerin bağışları ile ihtiyaç sahibi çocuklarla aramızda muzdan köprüler kurup, herbirimizin ekolojik besleneceği hayalini gerçeğe dönüştürebiliriz.
Güney Amerika kıtasını adım adım geziyorum, iyilik peşinde koşuyorum!
Yorum yapılmamış
O koşu ve yardımseverlik arkadaşım da hazır :))
?