Bu yazı, bir düş ve bir bisikletin sizi nerelere götürebildiğinin hikayesidir. Taze sıkılmış bir meyve suyu yada taze çekilmiş ve demlenmiş kahve eşliğinde okumanızı öneririm. Arka fonda da şu konseri dinliyor olabilirsiniz mesela:
Bisiklet hikayemin Dünya üzerinde başladığı yer Güney Amerika’nın güney ucunda Şili Patagonyası, geçen bu 365 gün içinde 8000 km’yi geride bırakarak bu hikayenin geldiği nokta ise Peru’nun Chacas köyü.
Hikayemin içinde geçtiği ülkeler Şili, Bolivya ve Peru , gittiğim her yere benimle gelen ülke ise doğup büyüdüğüm, içinde hüznün ve gözyaşının eksik olmadığı topraklarıyla Türkiye.
Kalbimin heyecanla attığı her yer evim!
Bisiklet ile yol almak, gün sonunda tekerimin durduğu yeri evim yapabilmeyi, korkularımla yüzleşmemi, konfor alanımdan daha fazla çıkmamı sağladı.
Önümüzde kocaman bir engel olan konfor alanında hapis olmak üzerine kısa bir hikayeyi de bu hikayenin içine sıkıştırmak istiyorum hepimize zihin açıklığı vermesi için:
“Bir adam ormanda yürüyüş yaparken kaybolur ve akşam olmak üzeredir. Hızla yürümeye devam eder pervasızca, sonrasında bir küçük ev görür, kapıyı çalar ve su ister. Kapının önünde kıpırdamadan duran ve durmadan uluyan bir köpek vardır. Ev sahibiyle biraz sohbet ettikten sonra sorar: “Niçin durmadan uluyor?” Köpeğin sahibi de; “Oturduğu yere çok alışkın ancak onu orada rahatsız eden bir çivi var” der. Adam “Öyleyse yerini değiştirsin, özgür ki” diye yanıt verir. Köpeğin sahibiyse “Şimdilik sadece canını biraz acıtıyor o da yerini değiştirmiyor ancak katlanılamaz duruma geldiğinde oradan kalkacak çünkü orası onun için şimdilik çok rahat” der.”
Her gün farklı bir manzaraya uyanmak için zengin olmaya gerek yok!
Bisiklet, kocaman hayalleri olan insanlarla buluşturur!
Bisikletle yola çıktığımdan bu yana geçen bir çok hayalperest ile tanıştım. Kimisi Amerika kıtasının en kuzey ucu Alaska’dan pedallamaya başlamış, kıtanın en güney ucu Ushuaia’ya gitme peşinde, kimi tam tersine.
Dünya’nın etrafını doğudan batıya mı dönsem, yoksa batıdan doğuya mı diye hayal kuranlar ve kurduğu hayalleri gerçekleştirmeye başlayanlarla aynı makarnayı çatallarken, çocuğunun bisikletini kendi bisikletinin arkasına bağlayıp yola çıkan ailelerle tanıştım.
Bisikletle yola çıktığımın 5. gününde Şili’de pedallarken, arkamdan bisikleti ile yaklaşıp “Merhaba” diyen Fatih Can ile büyük bir tesadüf eseri tanışma hikayemizi hatırladıkça hala şaşırıp dururum.
Bisiklet bana kovboyların memleketi Teksas’tan arkadaşlar edindirdi mesela 🙂
Bisikletli gezginin en büyük zenginliğinin km sayacındaki rakamlar olduğuna şahit oldum.
Bu yolda bisiklet; tek din, tek dil, tek millet!
Ben doğa ananın çocuğuyum!
Bisiklet şefkatli kolları ile sizi doğanın içine salar.
Bisiklet, hayata farklı yerlerden baktırır!
Tepetaklak olduğum günlerde oldu, 5000 mtlerden Dünya’yı izlediğimde…
Dünya’nın en büyük tuz gölü Uyuni’de havalara sıçrarken yine yanımda bisikletim vardı.
Bisiklet, sizi Dünya’nın tüm renkleri ile buluşturur!
Gökkuşaklarının gökyüzünde cirit attığı günler, yağmurdan sırılsıklam olsamda durup bu doğa mucizesini izledim ağzım açık…
Hayat düşe kalka gerçekleştirdiğimiz bir yolculuk!
Çocukluğumda ilk ne zaman bisikletten düştüğümü hatırlamıyorum ama 34 yaşında Peru’nun bir dağında nasıl bisiklet kazası yaptığım hayatımın unutulmazları arasına girdi. O kazadan sonra beni ayağa kaldıran ise hayallerim ve sizlerden aldığım motivasyon dolu mesajlar oldu. “Ne kazası, hiç haberim yok! Anlat hele ne oldu?” diyenler bisiklet kazam ile ilgili yazıma buradan ulaşabilirler.
Bisiklet, yerel kıyafetlerin içine sokar!
Bisikletle ülkeler, şehirler değiştirirken yanımdan geçen insanlara bakarken adeta bir podyumun kenarında pedallıyormuşum gibi hissederim sıklıkla.
Üzerlerinde taşıdıkları renkler, desenler, modeller hepsi lastiğimin altındaki toprağın insanlarının ruhunu yansıtır.
Arka fona nasıl manzara isterdiniz?
3 gün dağ manzarasında pedalladıktan sonra bir gölün kenarında bulursunuz mesela kendinizi!
Gölden sıkılmaya fırsat bulamadan bir bakmışşınız rüzgar gülleri etrafınızı sarıvermiş.
Bisiklet, hem zihinsel hem de fiziksel olarak güçlendirir!
Daha önce bisikletle hiç uzun yol deneyimim yoktu. Bisikletle ciddi olmayan antremanlar yapmıştım ama çantalar ile pedallamam bisiklet yolculuğuma başladığım gün ile aynı tarihe denk gelir.
İlk zamanlar yokuş yukarı pedallamak eziyet gelirdi, bisikletin tepesinden iner, iterek yokuşun sonuna gelirdim kan ter içinde. Şimdi hiç durmadan yokuşun sonunda buluyorum kendi.
İlk zamanlardaki gibi zihnim “Bu yokuşu çıkmak zor” a değil, “Tabiki bu yokuşu çıkabilirim” e odaklı hale geldi.
Bisiklet, yüzünüze kocaman bir gülümseme oturtur.
Gülmek için bisikletin sebep olduğu çok neden var:
-Beden sağlığım için harika bir yaşam tarzı
-Çevreye duyarlı bir seyahat tarzı
-Dünya’yı derinlemesine tanımak için harika ulaşım aracı
-Sistemin dışına çıkmak için bir kapı
Peki istikamet neresi?
Bir yılda bisikletle 8000 km kimisi için az, kimisi için çok, benim için ise ideal! Hiç bir yere yetişme telaşı içinde değilim, kendi hızımda Meksika’ya doğru ilerliyorum. Önümde Ekvator, Kolombiya var, sonra ver elini Orta Amerika ülkeleri, bir bakmışız Meksika’ ya hepbirlikte varmışız 🙂
Hadi gelin iştah kabartıcı bir video ile yazımızı noktalayalım ? Video Bolivya’da bulunan Dünya’nın en büyük tuz gölü Uyuni’den, hem de güneş batarken…
https://youtu.be/iLMbn6nYLAo
Yorum yapılmamış
Sen nasıl birşeysin arkadaşım,her senden bir paylaşım olduğunda hayranlıkla ,taktirle,kıskanarak okuyorum.
Bu zamana kadar senin paylaşımlarından anladığım kadarıyla
Cok büyük yürekli olduğun kanatına vardım,keşke bizlerde senin gibi kocaman yürekli olabilsek.
Allah yolunu açık etsin,bol şans diliyor takip etmeye seni kıskanmaya devam ediyorum.
Allaha emanet.
06.01.2017 Duisburg
Sevgili Hüseyin, çok teşekkür ederim. Herşey gönlünce olsun 😉
Yolunuz açık olsun yüzünüzden gülüşünüz eksik olmasın. Ne güzel manzara muhteşem maceranız muhteşem siz muhteşem. Sevgiler selamlar
Sevgili Hale,
o kadar iyisin ki, vizyonun ile dünyayı ve olayları o kadar iyi tanimliyorsun ki seni tebrik ederim. Ne çok şey ogreniyoruz senden, pedalına kuvvet, sana sağlık olsun. Çok yakındır peşinden gelmek. Dünya barışı ve canlı özgürlüğü adına yaptığın kucumsenemeyecek tanımlamalar, seni çok seviyoruz,
Ibrahim
merhaba, ben aynur 22 yaşındayım uzun zamandır kurduğum hayalin yazıya dökülmüş hali gibi hissettim okurken. aklımda bir yığın saçma endişe var bunu gerçekleştirebilmek için bisürü bahane var kimisi gerçekten engel kimisi hayali engeller. bigün sizinle tanışmak uzun sohbetler etmek çok isterim umarım yolumuz kesişir :). yazıya eklediğiniz şarkıları dinlerken biraz akışı savrularak takip ediyor olabilirim bunun için lütfen kusuruma bakmayın. bu mesajı yazma amacım şu esasen eğer bigün böyle bir yola çıkarsam ki gerçekten çok istiyorum bunda sizin bizlerle paylaştıklarınız anlattıklarınızın verdiği cesaretin etkisi kesinlikle olacaktır. şuan aşırı gaza gelmiş durumdayım bu sayenizde aslında bu mesajı yazma amacım öncelikli olarak şuydu evet şimdi hatırladım yazdıklarınızın birilerine ulaştığını bilmenizi istemem. belki tam sizin anlatmak istediğiniz gibi anlamamış olabilirim fakat aktarmak istediğiniz ruh, enerji, hissiyat bunları gerçekten görüyorum. yani aslında bunu tanımlama haddini kendimde görmüyorum fakat gördüğümü düşündüğüm şey bu 🙂 çok uzun ve dallandırılmış bi yazı oldu artık durmalıyım 🙂 yaşadıklarınızı bizimle paylaştığınız için, bir kadın olarak cesaret alabileceğim biri olduğunuz için çok teşekkür ederim. tekerinize taş değmesin 🙂
Böyle bir yolculuğa çıkamamış olsamda, hayalini kurmak bana her sabah uyanınca bir amaç sağlıyor.