Peru Laguna 69’a mı gidelim dedi birileri?

Peru, tarihi ve doğal güzellikleri ile oldukça zengin, biz gezginler için ise ucuz bir ülke. Şili ve Arjantin ile kıyaslayacak olursak konaklama ucuz, yemek ucuz, milli parklara giriş ucuz. Machu Picchu’nun ve Amazonlar’ın popülerliği altında ezilip} yeteri kadar duyulmamış öyle çok bölgesi var ki oysa. Güney Amerika’nın en önemli bisiklet, yürüyüş ve tırmanış bölgelerinden biri Peru’da desem size! Doğa yürüyüşleri yapmaktan hoşlanıyorsanız, “Peru’nun en yüksek dağını görmek istiyorum” diyorsanız, ”Abi ben düz duvara bile tırmanırım” diyen kaya tırmanışçılarındansanız yada Peru’nun en güzel bisiklet rotalarından birinde pedallamak istiyorsanız rotanızı Huaraz şehri yakınlarında bulunan Huascaran Milli Parkı‘na çevirin. Bu milli park içinde 663 buzul ve 296 göl var diyerek dudaklarınızı da uçuklatabilirim hatta!

Huascaran Milli Parkı’nın hüzünlü bir hikayesi de var benim için aslında. Patagonya’dan başlayıp neredeyse boydan boya Şili, Bolivya’yı pedalladıktan sonra Peru’ya giriş yapmıştım ve Peru’da en çok görmek istediğim ve pedallayacak olmaktan dolayı heyecanlandığım Peru’nun en yüksek dağı Huascaran’ı içinde barındıran Huascaran Milli Parkı’na ulaştıktan 2 gün son 60 km hızla 4900 mt’den 2500 mt’ye doğru inerken frenlerim (disk fren) ani ısınmadan kaynaklı olarak çalışmamaya başlayıp, kapalı s virajlarla dolu olan yolda virajı dönemeyince hakimiyetimi kaybetmiş ve yolun diğer tarafına doğru düşerek kaza yapmıştım. Çok şükür ciddi sayılmayacak sıyrıklarla kazayı atlattım ama Huascaran Milli Parkı‘nın bisikletle pedallamak kalbimin bir köşesinde kaldı.

Boynu bükük bir şekilde ayrıldım Huascaran’dan. Dağlara küsülmezmiş, öyle derdi annem! Kazadan 3 ay sonra yine Huascaran’ı ziyaret ettim bu sefer yürümek için. Günübirlik yada 3 ila 8 gün süren yürüyüş rotaları var.  Konaklama seçenekleri fazla olduğu için ve turizm acentaları Huaraz‘da olduğu için bu bölgeyi ziyaret etmeye gelen turistler/gezginler Huaraz’da konaklıyorlar.

Çok uzun süredir birbirimizin yolculuklarını takip ettiğimiz AyferOnurSeyahatnamesi ile de yollarımız Huaraz’da buluştu. Ayfer ve Onur, A.B.D Atlanta’daki evlerinden motorları ile Alaska’ya gidip oradan Güney Amerika‘ya ulaşmışlardı. Huaraz’da geçirdiğimiz 3 günün içine bol sohbet, bol yağmurlu bir yürüyüş ve bolca kahkaha sığdı.

İspanyolca’da Laguna, göl anlamına geliyor. Laguna 69, Huascaran Milli Parkı içinde yeralan bir buzul gölü. Ayfer ve Onur’da bu gölü görmek istediklerini söyleyince hep birlikte gitme kararı aldık.

Bu gölün 7 km yakınına kadar bisiklet yada motorsiklet ile ulaşım sağlanıyor. Yol toprak olduğu ve bizim bulunduğumuz dönemde yağışlı mevsim başladığı için (Ocak ayı) için biz bir turla gitmeye karar verdik. Günübirlik Laguna 69 turu için kişi başı 28 Sol ( 9 Dolar civarı) ödedik. Tura sadece ulaşım dahil.

Sabah saat 5’te yola çıktık, yolda yarım saatlik bir kahvaltı molası sonrasında 8 gibi yürüyüşe başladık.

Laguna 69’a yürümeye başlamadan önce ise yine milli parkın içinde ve yolumuz üzerinde bulunan Llanganuco Gölü‘nde kısa bir fotoğraf molası verdik.

4600 mt’de bulunan Laguna 69 yolu aracın bizi bıraktığı yerden sonra gidiş dönüş 14 km.

Bu mesafe çok bir şey değil aslına bakarsanız fakat bir yandan yükseklik sarsıyor bünyeyi bir yandan da yürüyüş boyunca neredeyse hiç durmayan yağmur yürüşümüzü oldukça zorlaştırdı. Ama değdi mi değdi!

Peru’nun And Dağları bölgesinde seyahat ediyorsan  yanınızdan ayırmamanız gereken 2 şeyi açıklıyorum şimdi size: koka yaprağı ve tuvalet kağıdı.

Koka yaprağı, deniz seviyesinden yüksek bölgelere çıkıldıkça meydana gelebilecek yükseklik hastalığına bağlı mide bulantısı, baş dönmesi, halsizlik gibi rahatsızlıklara çare oluyor. Ya yaprakları ağzınızın bir kısmına doldurup yutmadan çiğniyorsunuz yada çayını yapıp içiyorsunuz.  Tuvalet kağıdına gelince, tuvaletlerde tuvalet kağıdı bulmak büyük lüks Peru’da, gerçi bu ülkede bazen tuvalet bulmak bile büyük lüks ya neyse!

Ayfer, Onur ve ben ağzımızda koka yaprakları yürümeye başladık, biz yürüdükçe yağmurda bizimle geldi.

Yağmurda yoğun yağdığı için yolumuz üzerindeki derelerden de geçiş biraz zorlaştı. Ama sağolsun Onur elden ele geçirdi bizi derelerden.  Sadece bu da değil, altında ezildiğim çantamı da kendi çantası ile birlikte bir süre taşıyarak yolda çektiğim çileden beni kurtardı. İnsanın başında bir erkek olunca başka oluyormuş hahhha ?

Yağan yağmur, 4600 mtlereki göle yaklaştığımızda sulu kara çevirdi. Göle ulaştığımızda yoğun sis, gölün güzelliğini örtememiş ama buzullarla kaplı dağı görmek ne mümkün.

Ellerim buz tuzmuş, hem soğuktan hem de gölün turkuaz rengiyle kendimden geçtiğim sırada Onur’un sıcacık çayı elime tutuşturmasıyla birden sislerde açılmaya başlamasın mı?

Biraz güneş ve sıcak bir çay güldürüveriyor hemen ruhları!

Şimdi belki içinizden birileri diyecek ki  ne işiniz var o soğuk dağın tepelerinde! Vala birde şu 2 çılgına bakın

Valla şaka değil, sulu kar yağarken bu 2 genç kendilerini gölün buz gibi sularına attı.

10- 15 dakika kadar dağılan sis tekrar geri gelmeye başlayınca dönüş yolu için harekete geçtik. Yokuş aşağı ise dönüş yollarını çok severim. Yağmur yağmaya devam etti fakat daha kolay bir şekilde aracın bizi beklediği noktaya ulaştık.

Soğuk, ıslak ama keyifli bu günün gecesini ise Ayfer ve Onur’un kaldığı hostelin şömine başında ayakkabılarımızı kurutmaya çalışırken, bir yandan da şaraplarımızı yudumlayarak geçirdik.

Yollara gönül vermiş, hayallerini gerçekleştiren dostlarım Ayfer ve Onur ile harika bir 3 gün geçirdik. Bakalım yol bizi nerede tekrar birleştirecek!

Bu arada Laguna 69’u alın Peru gezilecek yerler listenize, belki yağışsız dönemde daha keyifli olur.

Laguna 69 turuna ait daha çok fotoğraf için TIKLAYINIZ

Ayrıca doğa yürüyüşlerini seviyorsanız daha önce paylaştığım Güney Amerika Yürüyüş Rotaları ile ilgili yazım size sırt çantanızı toplattırabilir.

https://isimgucumgezmek.com/guney-amerikada-yurunen-yollara-ve-yurumeye-ovgu/