Güney Amerika’nın en renkli ülkelerinden Peru gezmeye doyamadığım bir ülke oldu. Bu yazımda sizinle Peru ile ilgili gezi notlarımı paylaşmak istiyorum.
Peru şöyle çağrıda bulunur bizlere:
”Yüce dağlarımın güçlü enerjisini hissetmek için gel, çöllerimde sessizliğe tanık olmak, buzullarımda soğuğu, okyanusumda sonsuzluğu hissetmek için gel! Şamanlarımın şarkıları eşliğinde kutsal bitkilerimle şifa bulmak, danslarımda ve müziğimde gökkuşaklarına dokunabilmek, topraklarımda yetişen lezzetli meyveleri tatmak, şelalelerimde yıkanmak, Amazonum’un derinliklerine dalmak, iştahını kabartacak zengin mutfağımla tanışmak için gel! Topraklarımda yüzyıllar önce yaşamış medeniyetlerin izlerinde yürümek, güneş tanrısı İnti’nin efsanevi hikayelerine kulak kesilmek, şapkalarının altından upuzun örgüleri dökülen rengarenk etekli kadınlarımın hayatı nasıl sırtlarında taşıdıklarına tanık olmak için gel! Gel ne istersen iste hepsi bende…”
İşte Peru bu kadar iddialı olarak davet eder bizi topraklarına. Bu iddiasında da haksız sayılmaz. Güney Amerika’da Pasifik Okyanusu’ndan nasibini almış, And Dağları’nı bağrına basmış, dünyanın en uzun nehirlerinden biri olan Amazon Nehri’nden de beslenir. İşte bu coğrafi çeşitlilik sayesinde Peru kendi içinde çok çeşitli kültürler, lezzetler, değişik mimariler barındırır, hatta bazen öyle bir farklılaşır ki bölge değiştirdiğinizde sanki başka bir ülkeye gelmişsiniz gibi hissedersiniz.
Dünyanın yeni 7 harikasından biri Machu Picchu
Peru denildiğinde akıllara ilk Machu Picchu gelir. En önemli turistik destinasyonların başında yeralan Machu Picchu, bir zamanlar Amerika kıtasının en büyük imparatorluğu olan İnkalar’ın, Cusco şehri yakınlarında, imparatorluğun ilk kurulduğu yer olan Kutsal Vadi içinde yeralıyor. Şehirle aynı ismi taşıyan Machu Picchu Dağı üzerine 2430 metre yüksekliğe kurulmuş bir antik şehirdir. Dünyanın yeni 7 harikasından biri olan Machu Picchu’yu efsanevi kılan sadece dağın zirvesine kurulmuş olması değil, aynı zamanda duvar ve taş işçiliğidir. Kesme blog taşlarla, harçsız bir şekilde birbiri biçine geçerek oluşturulan mimarisi görenleri şaşkınlığa uğratır. Bu mimariyi doğa şartları şekillendirmiştir. Çok yağış alan bir bölge olması dolayısıyla sel baskınlarını önlemek için teraslandırma sistemi uygulanmış, aynı zamanda bu teraslandırma sistemiyle tarım alanlarının da sulanması ilişkilendirilmiştir. İnkalar’ın doğaya göre hayatlarını şekillendirdiklerini çok net görebiliyoruz. Geride yazılı bir arşiv bırakmayan İnkalar’ın bu şehri neden yaptığı kesin olarak bilinmemekle birlikte İspanyol istilasından kaçan zengin, soylu ve din adamlarının bu şehirde yaşadıklarına dair bir düşünce var.
Peru Mutfağı
Gitgide dünyada popüler olan Peru mutfağı Perulular için bir gurur meselesi. Bir Perulu’ya ulusal yemekleri nelerdir diye sorarsanız uzun bir liste sayar size çünkü Peru’da 500 adet ulusal yemek bulunuyor. Farklı coğrafyalara sahip olduğu için mutfağı da zengindir. Deniz mahsüllerinden, çeşit çeşit muza, kırmızı etten değişik şekillerde hazırlanmış mısırlı yemeklere kadar hemen hemen tüm lezzetleri için gurmelerden tam not alır. En ünlü yemeği çiğ balığın limon sosu ile marine edilmesiyle hazırlanan ”ceviche”. Şık restoranlardan tutun da sokak satıcılarına kadar her yerde karşımıza çıkar.
Dudak uçuklatıcı bir bilgiyi paylaşmayı da es geçmeyelim; Peru’da 4000 çeşit patates türü var.
Et ve hayvan ürünleri mutfak kültürünün çoğunluğunu oluştursada vegan ve vejetaryenler için de çok fazla çeşit bulmak mümkün. Mesela kinoa çorbası vegan bir yemek, hem lezzetli hem de sağlıklı.
Süper besinlerin ana vatanı
Son zamanlarda ülkemizde de popüler olmaya başlayan besin değeri yüksek, lifli tahıllardan olan kinoa ve çiyanın (chia) ana vatanı Peru’dur. Kinoa, protein açısından zengin, tüm amino asitleri içeren nadir bitkisel protein kaynaklarından biridir.
Peru ginsengi olarak geçen maca ise Bolivya ve Peru’nun sert ve zorlu coğrafyalarında yetişen turpgillerden bir bitkidir. Bu bitkinin kökü stres ve yorgunluğa karşı vücudun direncini arttırdığı gibi demir, potasyum, kalsiyum, iyot, magnezyum, lifler, proteinler ve doğal şekere sahiptir. AB1, B12 gibi vitaminleri içerir.
Perulular’ın sabah kahvaltılarında neler yediğini anlattığım youtube videom iştahınızı kabartabilir, baştan uyarayım 🙂
Yükseklik hastalığının ilacı koka yaprağı
Derdinin şifasını uzaklarda arama derler. Bununla ilgili en güzel örneklerden biri de Peru’da da yetişen koka bitkisinin yaprağıdır. And Dağları’nın yüksek bölgelerinde yaşanabilecek yükseklik hastalığına koka yaprağının çayını içmek yada koka yaprağı çiğnemek çare oluyor. Ayrıca tarlalarda çalışanların susuzluğuna, yorgunluğuna deva olduğu gibi enerji de veriyor.
Ayahuasca ile şifa bulmak
Ayahuasca, Güney Amerika’da Peru ve Brezilya Amazonları’nda yetişen psikoaktif bir bitki. İnsanın doğumda, ölüm anında ve kadınların doğum yaparken salgıladığı, bitkilerde de olan DMT maddesini içeriyor ve ayahuasca bitkisi ile yapılan sıvı içilerek üçüncü gözün açılması sağlanıyor. Çok eski zamanlardan beri ayahuasca, şamanlar tarafından ruhsal ve fiziksel şifa bulmak için kullanılıyor. Bir çok ülkede DMT maddesinden dolayı yasa dışı olan ayahuasca, Peru’da yasal ve Peru dünyanın çeşitli ülkelerinden sağlık turizmi için gelenlerin akınına uğrar. Ayahuascanın kanser tedavisinde kullanılması konusunda tıbbi araştırmalar yapılmaktadır.
Yorum yapılmamış
16.05.2018 tarihinde Ekvador’dan Peru’ya karadan giriş yapacağız, 3 gün Mancora, 5 gün Lima, 6 gün Cusco ve Sacred Valley, 2-3 gün daha Lima’da kaldıktan sonra 3 Haziranda dönüş.
Sen gerçi güneyden kuzeye çıkıyorusun, biz ise Kolombiya’dan aşağıya doğru ineceğiz, İnşallah denk geliriz.